BEDENİ ZARAR TAZMİNATI
Bedeni zarar tazminatı, trafik, trafik/iş veyahut iş kazası sonucu kişinin bedeninde oluşan zararların; maluliyet ve kusur oranında hesaplama yapılması sonucu ile ortaya çıkan tazminatı ifade etmektedir. Söz konusu tazminattan öncelikle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “A.3. SİGORTANIN KAPSAMI” başlıklı maddesi uyarınca trafik sigortacısı sorumludur. İlgili maddede de belirtildiği gibi; trafik sigortacısı, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına sebebiyet verilen bir kaza meydana gelmiş ise poliçe teminat limitleri dahilinde ilgili kazaya ilişkin tazminat taleplerini karşılamakla yükümlüdür. Sigorta poliçelerinin teminat limitleri her yıl revize edilmektedir.
Birden fazla aracın karışmış olduğu bir trafik kazasında öncelikle kusur durumu tespit edilmektedir. Yukarıda da belirtilmiş olduğun üzere bedeni hasar tazminatları kusur oranına göre hesaplanmaktadır. Taraflar arasındaki kusur dağılımına göre tazminat hesaplaması yapılmakta olup %100 kusur durumu mevcut ise sigorta şirketi ödeme yapmamaktadır. Her ne kadar tazminata konu trafik kazasında kusurlu olabilecek kişilerin sürücüler olduğu düşünülse de yolcu konumundaki kişilerin de uymaları gereken kurallar mevcuttur. Gerekli ekipmanları kullanmamak veyahut emniyet kemerini takmamak ilgili kurallara örnek gösterilebilir. Söz konusu kurallara uyulmaması da kusur sayılmakla birlikte tazminat hesaplamasında indirim sebebi olarak nitelendirilmektedir.
TAZMİNAT BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?
Bedeni zarar tazminatı için birden fazla başvuru kanalı mevcuttur. İlk olarak sigorta şirketine başvuru yapılması gerekmektedir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde:” Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” Şeklinde hüküm kurulmuştur. Aynı maddenin ikinci fıkrasında: “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” denilerek cezayı gerektiren bir fiil olması halinde daha uzun zamanaşımı süresinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Başvuru için gereken evraklar şu şekildedir:
- Başvuru Dilekçesi
- Kaza Tespit Tutanağı
- İfade Tutanakları
- Soruşturma Evrakları
- Epikriz Raporu
- Tedavi Evrakları
- Maluliyet Oranını Belirleyen Heyet Raporu
İlgili başvurunun yapılması ile birlikte açılan hasar dosyası üzerinden işlemler devam etmekte olup anlaşma ile dosyanın kapatılması mümkündür. Başvuru yapıldıktan sonra sigorta şirketinin 15 gün içerisinde olumlu veya olumsuz olarak başvuruya cevap vermesi gerekmektedir. Olumlu bir dönüş yapıldığı takdirde; sulh olabilmek adına tarafların talepleri alınarak iki tarafın da hakkaniyeti ve menfaati gözetilerek bir anlaşma zemini oluşturulur. Söz konusu anlaşma süreci bir ibraname ile sonuçlanabileceği gibi İhtiyari Arabuluculuk sonucu alınacak anlaşma belgesi ile de sona erdirilebilir. Sigorta şirketinin olumsuz dönüş yapması ya da anlaşma sağlanamaması halinde Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılacak bir başvuru veyahut Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılacak bir dava ile bedeni zarar tazmin süreci devam ettirilmektedir. Süreç sonunda zarar görenin sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderlerinin tazmin edilmesi amaçlanmaktadır.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
Destekten yoksun kalma tazminatı, müteveffanın sağ olduğu dönemde maddi ve/veya manevi olarak destek olduğu kişilerin ölüm nedeniyle mahrum kaldıkları desteğin tazmin edilmesini amaçlayan bir tazminat türüdür. Türk Borçlar Kanunu’nun “Ölüm ve Bedensel Zarar” başlıklı 53. maddesinde ilgili tazminat türüne yer verilmiştir. Tazminatın amacı destekten yoksun kalan kişilerin yaşamlarının destek varken ki haliyle devam edebilmesini sağlamaktır. Destekten yoksun kalma tazminatını talep edebilmek için ölen kişiden yaşarken destek alınıyor olması gerekmektedir. Söz konusu desteği aldığını müteveffanın herhangi bir yakını iddia edebilir olmasına karşın iddia etmek yeterli olmamakla ispat yükü de iddia eden taraftadır. Karine gereği anne ve babanın çocuklarına, çocukların anne ve babalarına destek olduğu kabul edilmiş olduğundan bahse konu kişilerin desteği ispat etme zorunluluğu bulunmamaktadır. Fakat ilgili kişilere ilişkin olarak karşı tarafın aksini ispat ederek tazminattan kurtulma şansı vardır.
Destekten yoksun kalma tazminatı alınabilmesi için müteveffanın kendi kusuru veyahut eceli ile ölmemiş olması gerekmektedir. Kişinin ölümüne sebep olan olay ile meydana gelen zarar arasında nedensellik bağı aranmaktadır. Bunlara ek olarak tazminat talebinde bulunan kişiye yapılan desteğin sürekli ve düzenli olarak devam etmesi de yine de ilgili tazminatın alınabilmesi için aranan şartlar arasında sayılmaktadır.
TAZMİNAT BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?
Destekten yoksun kalma tazminatı için birden fazla başvuru kanalı mevcuttur. İlk olarak sigorta şirketine başvuru yapılması gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 72. Maddesinde: zamanaşımı süresi “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır” şeklinde düzenlenmiştir. Bu süre destek veren kişinin ölmesiyle birlikte başlamaktadır. Destekten yoksun tazminatına konu eylem aynı zamanda ceza yargılamasında suç teşkil ediyorsa suç için ön görülen ceza zamanaşımı süresi içerisinde tazminat davası açılabilmektedir.
Başvuru için gereken evraklar şu şekildedir:
- Başvuru Dilekçesi
- Kaza Tespit Tutanağı
- İfade Tutanakları
- Soruşturma Evrakları
- Veraset İlamı
- Ölüm Belgesi
- Vukuatlı Nüfus Kayıt Belgesi
İlgili başvurunun yapılması ile birlikte açılan hasar dosyası üzerinden işlemler devam etmekte olup anlaşma ile dosyanın kapatılması mümkündür. Başvuru yapıldıktan sonra sigorta şirketinin 15 gün içerisinde olumlu veya olumsuz olarak başvuruya cevap vermesi gerekmektedir. Olumlu bir dönüş yapıldığı takdirde; sulh olabilmek adına tarafların talepleri alınarak iki tarafın da hakkaniyeti ve menfaati gözetilerek bir anlaşma zemini oluşturulur. Söz konusu anlaşma süreci bir ibraname ile sonuçlanabileceği gibi İhtiyari Arabuluculuk sonucu alınacak anlaşma belgesi ile de sona erdirilebilir. Sigorta şirketinin olumsuz dönüş yapması ya da anlaşma sağlanamaması halinde Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılacak bir başvuru veyahut Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılacak bir dava ile destekten yoksun kalanların zararının tazmin süreci devam ettirilmektedir.